BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 7.11.2018 | Okunma Sayısı: 1249

BASINA VE KAMUOYUNA

Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir. Mahatma Gandhi

         Son zamanlarda hayvanlara karşı işlenen suç oranlarında büyük artış ile hayvanlara yapılan tecavüz, işkence ve hayvan cinayetleri toplum vicdanını rahatsız etmektedir. Ne yazık ki Ordu'da yavru bir kedi ayakları kesilmiş halde ölü bulundu, yine Perşembe ilçesinde sahibinin dükkanı önünden alınarak tırnakları sökülmüş halde inşaat çukuruna atılan köpeğe eziyet edildi.

 

             Peki ülkemizde görmezden gelinen ancak diğer gelişmiş dünya ülkelerinde erken teşhis tanısı olarak kabul edilen ve faillerinin potansiyel suçlu olarak görüldükleri ve bu nedenle cezalandırıldıkları “hayvan şiddeti”  hakkında bizler ne yapıyoruz? Tüm bu olaylar karşısında artık ülke olarak kapsamlı ve caydırıcı bir yasal düzenlemeye ihtiyacımız vardır. Hayvanları koruma kanunumuz “Kabahatler Kanunu” kapsamında olması nedeni ile hayvanlara eziyet edenler mahkemede yargılanmamakta, cüz’i denilebilecek bir miktar para cezası ile cezalandırılmaktadırlar. Kapalı alanda sigara içenle hayvana eziyet eden bir tutulmaktadır.

 

            Davranış Bilimleri, suçların araştırılması ve kovuşturulması aşamasında, hayvana karşı işlenen suçun, insanlara karşı vahşi cinayetler işleyen faillerin kim olduğunu ve ne olacakları hakkında kuvvetli birer araç teşkil ettiğini belirtmiştir. Örneğin; 20 yaşındaki Jason Massey, 13 yaşında 1 kızı ve 14 yaşındaki üvey erkek kardeşini öldürmüştür. Massey’nin cinayetlerine kedi ve köpek öldürerek başladığı rapor edilmiştir. Yine 15 yaşındaki Kip Kinkel, ailesini ve daha sonra lisedeki 24 öğrenciyi öldürmüştür. Kinkel’ in,  kedi başı kesmek, canlı sincapları küçük küçük parçalara bölmek gibi hayvana karşı zulüm geçmişi olduğu rapor edilmiştir. Ülkemizde de ne yazık ki küçük çocukları istismar ederek öldüren bir çok suçlunun geçmişinde hayvan istismarı ve eziyeti görülmektedir.

           

            Bütün bu istatistiksel verilerden sonra, hala, hayvan taciz ve tecavüzüne sadece “itin-köpeğin davası” olarak bakmak, bu şiddet ve suç potansiyelinin sadece hayvanla sınır kalacağına inanmak, gerçek anlamda bir cehalet ve yanılgı içinde olmaktan başka bir şey değildir.

 

            Gerçek Adalet; İnsan ve Hayvan Ayırt Etmez. Katil Katildir!

 

            Hayvana  yönelik şiddetin bir hak ihlali suçu olup, başta siyasiler olmak üzere herkes tarafından kabul edilerek bu yönde mücadele edilmesi ve herkesin “HAYVANA ŞİDDETE HAYIR” denmesi gerektiğini, basına ve kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.

 

ETKİNLİK TAKVİMİ

22.12.2024
AV. BİRSEN UÇAR
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.