BASINA VE KAMUOYUNA
Tarih: 6.10.2024 | Okunma Sayısı: 42
BASINA VE KAMUOYUNA 
ŞİDDETİN BAHANESİ OLMAZ! 

Yaşam  hakkı en temel insan hakkıdır. Görmezden gelinen şiddet; çevre, eğitim, kültür, medya ve toplumsal olaylar ile normalleştirilmekte ve artmaktadır. 

Yasaların uygulanmaması, ülkedeki sosyolojik yapının gün geçtikçe kadın hakları alanındaki kazanımlardan uzaklaşması ve eril tahakkümün toplumsal yapıda baskısını artırması her gün bir kadının hayattan acımasızca koparılmasına sebep olmaktadır.İnsanın yaşadığı yerde güvende hissedememesi kadar korkunç bir durum yok. Kadınlar sokaklarda arkasına bakmadan yürümek, korkmadan dolaşmak, taksiye bindiğinde yakınlarına plaka atmadan özgürce gezmek istiyorlar. Tüm bunları yapabilmek için yaşam haklarının korunmasını istiyorlar. 

Kadın, iyelik ekiyle aidiyet kurularak ikincilleştirilmektedir. Kadın;  anne, eş, evlat olduğu için değil insan olduğu için yaşam hakkına sahiptir. 

Defalarca şikayet ve tedbir talebi var iken uygulanmayan yasa ve uygulayıcıların bakış açısı da şiddeti normalleştirmektedir. Kadınlar, hukukun işleyişindeki ihmallerin sonucu yaşamlarını kaybetmektedir. 

Artık kadın cinayetlerinin arkasında mağduru suçlamak için sebep aranmasını, failler için iyi hal indirimi için sebepler üretilmesini kabul etmiyoruz. ŞİDDETİN  BAHANESİ OLAMAZ. 

Eylül ayında 34 Kadın cinayeti, 20 şüpheli kadın ölümü gerçekleşmiştir. Ekim ayına da belki çok güzel dileklerle giren bir kadın sokakta alenen cinsel saldırıya uğrarken, iki kadın daha canice katledildi. 

Kadın cinayetleri sadece istatistiki veri gibi kalmaya başlarken, kadınların yaşam hakkını korumak adına önleyici tedbirler uygulanmazken bir de kadın bedeni üzerinden halen tartışmalar yapılması kabul edilemez. Kadınların bedenine dair normal doğum dayatması, kadınların yaşamlarına dair karar verme haklarını elinden almaya yönelik bir yaklaşımdır. 

Her bir kadının tehlikede hissettiği bir ülkede yaşamayı reddediyor, etkin ve ivedi çözüm için  yetkilileri , uygulayıcıları hukukun üstünlüğünü esas ve ilke edinerek görev almaya çağrımızı bir kez daha yineliyoruz. 6284 Sayılı Yasa'dan kaynaklanan önleme ve koruma ; koruma kararını ihlalde uygulanması gereken yaptırımların derhal hayata geçirilmesi gereklidir.Ancak hukuka güvenin gittiğikçe azaldığı ve her türlü şiddetin  alanda varlığı toplumun adalete güvenini sarsmaktadır.Yasal sürecin takipçisi olarak kanunun uygulanması için mücadele etmeye devam edeceğimizi kamuoyuna duyururuz . 

Ordu Barosu Başkanlığı 
Kadın Hakları Komisyonu

ETKİNLİK TAKVİMİ

16.10.2024
AV. SİBEL TORUN
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.